Beynin çalışması konusunda yapılan önemli araştırmaların sonuçlarına göre insanların büyük bir bölümü beyin potansiyelinin ancak % 6-7’sini kullanabilmektedir.
Kullanılmayan hücreler, 6–7 ay gibi kısa bir sürede ölürler. Yapılan birçok bilimsel araştırma sonucunda satrancın zekâ gelişimine ve aşağıda belirtilen konularda fayda sağladığı ispatlanmıştır:
Odaklanma ve konsantrasyonu artırır.
Görselleştirme ve canlandırma yeteneklerini geliştirir.
İleriyi düşünme, sabırlı olma ve düşünceli olmayı sağlar.
İlk olana değil diğer olası seçeneklere de bakmayı sağlar.
Analiz kabiliyetini artırır.
Büyük resme odaklanmayı teşvik eder.
Planlama yeteneğini artırır.
Motivasyonu artırır.
Öğrenciyi daha iyi davranışlar sergilemeye teşvik eder.
Kendini daha iyi tanımayı sağlar ve özgüveni artırır.
Kavramsal öğrenme yeteneğinde artış sağlar.
Neden-sonuç ilişkisi içinde ortaya koyar.
13.Çevrelerine karşı daha sorumlu olmaya yöneltir.
Yönetim becerisidir.
-Satrancın öğrencilerin genel ders başarılarını %17.3 oranında yükselttiği ve öğrencilerin IQ seviyelerinde büyük artışlar sağladığı saptanmıştır.
-Satranç oynayan öğrencilerin matematik gelişimlerinde büyük artışlar kaydedilmiştir.
-Öğrencilerin sosyalleşmelerine satrancın ciddi katkı sağladığı ve 2 yıl devam eden satranç dersleri sonrasında okulda öğrenciler arasındaki anlaşmazlıklar ve kavgaların % 60 oranında azaldığı tespit edilmiştir.
-Satranç, özellikle dikkat dağınıklığı olan çocuklar için tedavi araçlarından biri olarak kullanılmaktadır.
Duyuşsal Kazanımlar
1- Öğrencilere kazandırılan paylaşma, hoşgörü başkalarına karşı saygılı olma gibi tutumlar duyuşsal kazanımlara örnektir.
2- Yeterli bilgi düzeyi oluşmadan duyuşsal alandaki davranışları kazandırmak olası değildir. Çünkü bilmediğimiz bir nesneye olguya karşı herhangi bir sevgi, nefret korku gibi duygu hissetmemiz olası değildir.
3- Dersin niteliğine göre duyuşsal kazanımlara verilen önem değişebilir.
4- Sosyal bilgiler dersinde vatanını, ailesini arkadaşlarını sevme, büyüklerine karşı saygılı olma, yasalara uyma gibi duyuşsal alanla ilgili davranışları kazandırmak esastır.
Hayata dönük mesajları kapsar;
Hayatın bir izdüşümü, bir simülasyonu olarak düşünülen satranç sporunun çocuk eğitiminde olumlu ve kalıcı etkileri olduğu yaygın kabul görmüştür.
1-Önce düşün sonra oyna; yaşamda da önce düşün sonra hareket et,
2-Piyonlar geri gitmez; yaşamda da yaptığın bir şeyi geri alamazsın,
3-Zamanı iyi kullan; yaşamda da zamanı iyi kullanmak gerekir,
4-Plan yap; yaşamda da planlı olmak başarı sağlar,
5-Dokunulan taş oynanır; Verilen sözün yerine getirilmesine yönelik bir uyarı var.
SATRANÇ ANTRENMANI GENEL İLKELERİNİN ÖĞRETME-ÖĞRENME ÇALIŞMALARINA ETKİLERİ;
1- Çalışma yapılacak zeminin-salonun verimlilik açısından son derece önemi vardır.
2- Olumsuz çevre koşullarına sahip çalışma zeminlerinde; kasvetli rutubetli ortam, ses, çevre gürültüsü, koku gibi dikkat dağıtıcı etmenler çalışma verimini ve sporcunun çalışmaya istekli olabilmesini olumsuz etkileyecektir.
3- Ortamın çekiciliği ve sadeliği sporcunun çalışma motivasyonunu olumlu olarak etkiler.
4- Hayatında çok önemsediği bu ortam, onun hayalinden kolaylıkla sökülemeyecek bir mabet olarak kalabilir. Birçok başarılı sporcuda, dünya şampiyonlarında böyle mabetler vardır.
Satranca başlama yaşı: Satranç her yaştaki oyuncunun oynayabileceği bir oyun olduğu gibi her yaşta da öğrenilebilen bir oyundur. Ancak çocukların zihinsel gelişimi düşünüldüğünde, satranca erken yaşlarda başlamanın önemi açıktır.
Küçük çocuklarda öğrenme yetisi en az büyükler kadardır. Bu nedenle satranç çocuklara kolayca öğretilebilir.
Bilimsel çalışmalar çocuklarda yeteneğin gelişiminin 2 ile 6 yaşlar arasında daha hızlı olduğunu ortaya koymaktadır. Öğrenmenin öğrenilmesi çocuğun o yaşlarda alacağı eğitimle ilgilidir Yani bir çocuğun bir sanat veya bir spor dalına olan yatkınlığı bu dönemde alacağı eğitimle ilgilidir. Bir spora yatkınlığın gelecekteki başarı için önemi göz önünde bulundurulduğunda, satranca başlama yaşının 4 ile 6 yaş arasında olması gerektiğini söyleyebiliriz.
Burada amaç, satranç figürlerinin ve satranç temasının çocuk gözündeki cazibesinden de yararlanarak, çocuğu satranç ile tanıştırmaktır. Oyun anlayışı içinde başlayan eğitim, verilenler alındıkça, yenilerinin verilmesiyle devam eder. Ancak hiçbir zaman çocukta aşırı yükten bir bezginlik veya aynı şeylerin tekrarından dolayı bir bıkkınlık oluşturmamalı Dersler her zaman monotonluktan uzak, heyecan verici bir tempoda sürdürülmelidir.
Satranç ;
-A.B.D. satranç federasyonunun yaptırdığı bir araştırmaya göre satranç ”okuma yeteneğini ”arttırıyor.
- Satranç oynayan öğrencilerin test sonuçları satranç oynamayan öğrencilerin test sonuçlarına göre çok daha yüksek olur,
- Satranç oynayan öğrencilerin okumada, anlamada daha fazla ilerlerler,
-Satranç oynayan öğrenciler, oyun kuvvetlerini geliştirirken kendilerini iyi ve güvenli hissetmelerini sağladığı ve satranç oynayan öğrencilerin okumaya daha çok eğilimli oldukları gözlenir,
Analitik yeteneği artar ve yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsini birden bireylere kazandıramaz!
1 – Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.
2 – Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır.
3 – Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.
4 – Kişiliği ve karakteri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.
5 – “Kendine güven” duygusu aşılar ve bunu geliştirir.
6 – Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.
7 – Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.
8 – Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı olur. Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.
9 – Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır.
10 – Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.
11 – Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.
12 – Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.
13 – Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.
14 – Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir.
15 – Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.
16 – Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini, veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.
18 – Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.
‘Satranç bir tür yaşam, yaşam bir tür satrançtır.’ Benjamin Franklin
‘Büyük hayatın küçük bir modeli’ Satranç milli takım eski antrenörü Vasikov,
“Ben satranç sayesinde kendimi eğittim.” Dünya eski satranç şampiyonu Alekhin
-Yaşamda da satranç oyununda da esas olan mücadeledir.
- Hiçbir oyun satrançta olduğu gibi başarıyı dünya ölçeğinde kıyaslamalı olarak rakamlarla ifade edemez.
-Satranç insanların ruhsal dünyasında oluşan boşlukları doldurabilecek eşsiz bir oyundur.
-Satranç çocuklarımızı daha iyi tanımamızın da aracı olabilir.
-Satrancın çocuklarımıza kazandırdığı önemli bir özellikte zamanı kullanma becerisidir.
-Satranç hafızayı sürekli zinde tutarak, unutma problemini önemli ölçüde azaltır.-Satranç özellikle fotoğrafik (konumsal) hafıza üzerine etkilidir.
-Satranç, oyun içinde yapılacak bir hamlenin oyunu nasıl şekillendireceğini, oluşan yeni durumun ne gibi sonuçlar doğurabileceğini bir neden-sonuç ilişkisi içinde ortaya koyar.
-Çocukların gerçekleştirmek istediklerini önceden zihinlerinde yaşatmaları onlarda yaratıcı düşüncenin filizlenmesine zemin hazırladığı gibi düşündüklerinin gerçekleştiğini görmekte kendilerine olan güvenini artırır.
-Konsantrasyon öğrenilebilir bir özelliğe sahiptir. Satranç sayesinde konsantre olmayı öğrenen çocuk, burada kazandığı bu özelliği diğer alanlara da taşır.